26 Mayıs 2007 Cumartesi

Hardal Tohumu ve Cenaze

Hardal Tohumu ve Cenaze

Hindistan’da yaşayan fakir bir kız mihracelerden biriyle
evlenmiş ve bir çocuk doğurmuştu. Çocuk koşup oynamaya başladığı günlerin
birinde müthiş bir hastalığa tutuldu ve üç-beş gün içinde öldü. Zavallı
kadın çocuğunu bağrına bastığı gibi doğruca bir bilgeye gitti. Ondan,
çocuğunu hayata döndürecek bir ilaç istedi.

Bilge:

“Peki, yavrum” dedi. “Bana birkaç hardal tohumu getir de, sana istediğin ilacı yapayım. Yalnız, hardal tohumunu öyle bir evden alacaksın ki, oradan

bir evlat, ana-baba, kardeş, akraba, veya köle cenazesi çıkmış olmasın...”

Kadın çocuğunu kurtarmak arzusuyla koşup şehirdeki evlerin kapısını çaldı.

Hardal tohumu şehirdeki her evde vardı. Fakat, kapısını çaldığı evler
arasında cenaze çıkmamış bir tek ev yoktu.

Kadın bilgeye döndüğü zaman işin gerçeğini anlamışa benziyordu. Anlamıştı
ki, bu dünyada yaşayan herşey ölümlüydü. Ölümsüz tek bir canlı yoktu...


(Doğu klasiklerinden)

TURNA KUŞU

TURNA KUŞU

Japonya'ya atom bombası atıldığında 2 yaşında olan bir kız, 12 yaşına geldiğinde maruz kaldığı radyasyon nedeniyle kansere yakalanmış. Savaşta öksüz ve yetim kalan zavallıcık hastaneye yatırılmış. Ama durumu ümitsizmiş.

Hastanedeki tüm doktorlar, küçük kızın ölümü için gün sayarken, küçük Japon kızı hayat doluymuş. Koridorlarda koşuyor, oynuyor ve diğer hastalara yardım ediyormuş. Hastaların arasında en sevdiği kişi ise 80 yaşlarında, kendisi gibi kanser olan yaşlı bir kadınmış. Küçük Japon kızı, ölüm döşeğindeki bu yaşlı kadını hiç yalnız bırakmamış. Kadın ölmeden hemen önce "Benim için çok geç ama, bizim inanışımıza göre; eğer bir kişi kağıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her istediği kabul oluyor. Ben yapamadım, sen yap ve kurtul" demiş ve son nefesini vermiş.

Küçük Japon kızı çok üzülmüş ama hayatta kalma arzusuyla geleneksel Japon sanatı olan origamiyle kağıtan turna kuşları yapmaya başlamış. Neşe içinde çalıştığından ilk başlarda çok hızlı yapıyormuş. 1000 tane turna kuşu yapması işten bile değilmiş. Ama sağlığı da hızla bozuluyormuş. Bu hazin öykü önce yerel, sonra da uluslararası basında yer almış. Dünyanın dört bir yanından insanlar kıza, binlerce turna kuşu göndermeye başlamış.

Ama küçük Japon kızı, haberler basında çıktığında elini kıpırdatamaz hale gelmiş. Hayatta son saatlerini 637. kuşu yaparak geçirmiş. Kuşu bitirmiş, gözleri kapanırken hemşireler ve hastabakıcılar, postadan çıkan yüzlerce origami kuşuyla odasına girmişler. Ama küçük Japon kızı yüzünde bir tebessüm yatağında cansız yatıyormuş. Postacılar aylarca kağıttan turna kuşu taşımışlar hastaneye. Sayısı milyonlara ulaşan turna kuşları Japonya'da bir müzede sergileniyor...