Hardal Tohumu ve Cenaze
evlenmiş ve bir çocuk doğurmuştu. Çocuk koşup oynamaya başladığı günlerin
birinde müthiş bir hastalığa tutuldu ve üç-beş gün içinde öldü. Zavallı
kadın çocuğunu bağrına bastığı gibi doğruca bir bilgeye gitti. Ondan,
çocuğunu hayata döndürecek bir ilaç istedi.
Bilge:
“Peki, yavrum” dedi. “Bana birkaç hardal tohumu getir de, sana istediğin ilacı yapayım. Yalnız, hardal tohumunu öyle bir evden alacaksın ki, oradan
bir evlat, ana-baba, kardeş, akraba, veya köle cenazesi çıkmış olmasın...”
Kadın çocuğunu kurtarmak arzusuyla koşup şehirdeki evlerin kapısını çaldı.
Hardal tohumu şehirdeki her evde vardı. Fakat, kapısını çaldığı evler
arasında cenaze çıkmamış bir tek ev yoktu.
Kadın bilgeye döndüğü zaman işin gerçeğini anlamışa benziyordu. Anlamıştı
ki, bu dünyada yaşayan herşey ölümlüydü. Ölümsüz tek bir canlı yoktu...
(Doğu klasiklerinden)